SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HURUF VE KIRA’E BAHSİ

<< 3975 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي الزِّنَادِ ح و حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْأَنْبَارِيُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ ابْنِ أَبِي الزِّنَادِ وَهُوَ أَشْبَعُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقْرَأُ غَيْرُ أُولِي الضَّرَرِ وَلَمْ يَقُلْ سَعِيدٌ كَانَ يَقْرَأُ

 

Zeyd b. Sabit (r.a)'dan rivayet olunduğuna göre;

 

Nebi (s.a.v.), (özürlü anlamına gelen) [Nisa 95] kelimesini ranın fetfasıyla gayre şekilde) okurmuş.

 

(Ebu Davud dedi ki: Ancak bu hadisin ravilerinden) Saîd b. Mansûr (Muhammed b. Süleyman'ın rivayetinde geçen) "okurdu" kelimesini rivayet etmedi.

 

 

İzah:

Hadis-i şerifte söz konusu edilen ayet-i kerimenin tamamı meâlen şöyledir: "İnsanlardan özürsüz ola­rak yerlerinde oturanlar ile mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenle bir olmaz."

 

Musannif Ebû Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre, bu hadis-i şerif kendisine birisi Said b. Mansûr, diğeri Muhammed b. Süleyman ol­mak üzere iki yoldan ulaşmıştır. Bunlardan Muhammed'in rivayetinde "okurdu" anlamına gelen "kâne yekrau" cümlesi bulunduğu halde Said'in rivayetinde bu yoktur.

 

Hadisin kıraatla ilgili yönü, içerisinde geçen "gayr" kelimesidir. Hadis-i şerif, Hz. Nebi'in bu kelimeyi okurken son harfini fethah okudu­ğunu, binaenaleyh bu kelimenin "gayre" şeklinde okunabileceğini ifade etmektedir. Bu sebeple Mekke ve Medine kurrası bu kelimeyi böyle oku­muşlardır.

 

Bu okuyuş, sözü geçen kelimenin kelimesinden hal ol­masıyla ilgilidir. Nafî ile İbn Amir ve Kisâî de böyle okumuşlardır. Zec-cac ise bu kelimenin "el-kaidûne" kelimesinden mütesna olarak "ra" nın ötresi ile "gayru" şeklinde okunabileceğini söylemiştir.

 

Ayrıca bu kelimeyi kelimesinin sıfatı olarak "gayri" şek­linde okumak da caizdir.

 

Avnü"l Mabud yazarının açıklamasına göre, bu kelimenin ra'sını ötre-li olarak okumanın cevazına sebep, "el-kaidun" kelimesine sıfat veya be­del olabilmesidir. Nitekim Yahya ibn Kesir ile ebu Amr, Hamza ve Asım onu böyle okumuşlardır. Beyzavî de böyle demiştir.